FENERBAHÇELİ YORULMAZ


Ona “Yorulmaz Türk” diyorlardı. Tuttuğunu koparan, azimli, iradeli ve kuvvetli bir insan. Atlet olup koştuğu zaman yetişilmez olup, futbol şube sorumlusu olduğunda ise oyuncuların korkulu rüyasıydı o. Her zaman seviliyor, saygı görüyordu. Her şeyden önemlisi kendisine saygısı vardı. Hedefleri arasında Amerika da vardı; onu da gerçekleştirdi, orada yaşadı ve okudu. Amerika için Amerika sınırları içinde yarıştı ama milli formasını asla terk etmedi. Şu aralar neler yapıyor diye merak ederseniz; Eski Sporcular Derneği Başkanımız olarak görevine devam ediyor. Fenerbahçe aşkının sonu yok. Biz kocaman bir Fenerbahçe ailesi olarak kendisiyle gurur duyuyoruz…

Büyük Atatürk Koşusu’nu kazandım. Herkes şaşırdı! Artık ondan sonra bütün 3000 m., 5000 m. koşularını kazanıyor, Türkiye rekorları kırıyordum.  

O yıllarda atletizm bana bırakılsaydı bugün Türkiye atletizmde çok farklı ve iyi bir yerde olabilirdi. Kısmet, bırakmadılar işte, ben de futbola döndüm. Hizmet verdiğim 70 sene içerisinde Fenerbahçe’nin 10 tane şampiyonluğu varsa ne mutlu ki 9’unda benim de adım vardır.

Tüm eski sporcularımızın ellerinde bulunan madalya, kupa, resim ve evraklarının müze kurulumuza iletilmesi gelecek nesillerimiz açısından çok önemlidir. Ailenize bırakacağınız bu objeleri sadece aileniz ve çevreniz görür; fakat müzemize devredilen bu mirası milyonlarca Fenerbahçeli müzeyi her ziyaret  ettiğinde görebilir. Müze Fenerbahçe’nin tarih kitabıdır.


 

Fenerbahçe’ye Fenerbahçe’yi 24 saat düşünebilen insanlar gelmeli. Kişinin bu imkana ve bu yeteneğe sahip olması lazım. Fenerbahçe’yi yönetmeyi herkes çok istiyor. Fakat o imkanım o gücüm o yeteneğim var mı diye sormalı insan kendine önce.  Şu an mutluyuz ki Aziz Yıldırım gibi Fenerbahçe’ yi 24 saat düşünen bir başkanımız var.

  Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi Temmuz  br>

Röportaj: Sibel Kurt